Çarşamba, Eylül 17, 2008

MİLLETİM'E VE GÖNÜLDAŞLARIMA ARZIMDIR...

Zahmet edip yazılarımızı okumakla zaman kaybeden dostlarımıza müteşekkiriz elbette. Tebriklerden ziyâde tenkitler, bizlerin kırbacımız olur! Bu tür tenkitlere artık cevap vermeme gerek kalmaz zannediyordum.
Çünkü; "Ne kadar bilirseniz bilin, anlatacağınız karşınızdakinin anlayacağı kadardır." diye Hz. Mevlâna'nın tarifi hep aklımızdadır. Yine de tekraren bir açıklama yapmak zorunda kaldım. Tekrar gibi algılayacak Dostlardan defaetle özür dilerim.
"(Uçucunun Alaca Karanlığı- Tayyarın Şafağı) başlıklı yazıma bir Dostumuz, tenkid göndermişler sağ olsunlar.
"Bu ülkücü görüş mü, ulusalcı çizgimi; Ergenekonu küçümseyip, deniz feneri davasına sarılmak mı ülkücülük? chp den milletvekili olan, dinde hertürlü fitne fesat çıkaran hiçbir muteber Din Aliminin tasvip etmediği y.n ye sahip çıkmakmı ülkücülük, aym nin durumu belli olduğuna göre odak olma hikayesine sarılmakmı ülkücülük , aynı gerkçelerle BBP de odak deyilmidir? aynı şeyleri chp lilerde söylemiyormu?Bumu Ülkü!, bumu Ülkü devliği! Gerçek Ülkü devleri böylemi düşünüyor. sırf Rahmetli Başbuğun oğlu olduğu için eyer yaparsa yaptığı ahlak dışılığı tasvip etmekmidir Ülkücülük! Bu tür yorum ve yazılarla davamıza hizmetmi ediyoruz yoksa..." deyivermiş bu aslan Ülküdaşım!... Yoruma müdahele etmemek için imlası, noktası ve virgülüyle aynen kopyaladım!
İsmini vermediği için bildiğim ve açıklamayacağım ama; "balvana08 " mahlâsıyla yazan bu aslan Kardeşime; taraftarlıkla ülküdaşlığı karıştırdığını hatırlattıktan sonra, lütfen taraftarlığı da AKP'li Dolma Kalemler'den öğrenmesini tavsiye ederim!... Meselâ sıkı bir AKP taraftarı olan Serdar Arseven'in; bir yazısına "Ben Isırırım Ama Köpeklerin Yalamasına Bile Müsaade Etmem" başlığını kullanabildiğini, "Önyargılıyım. İtham Müslüman’a yönelikse ‘iftira’ derim, kafire yönelikse ‘doğru’ derim." dediğinden haberdar mıdır? Haberdarsa her halde alkışlıyordur! Çünkü taraftarlık budur ve erkekçe bir taraftarlıktır! Arseven, taraftar olduğunu ve taraftarlığından da asla gocunmadığını söyleyebilecek cesur birisi!... Yaptığının doğruluğu, yanlışlığı ayrı bir sohbet konusu!...
Gelelim "balvana08" mahlaslı kardeşimize ve onun gibi düşünenlere!...
Bir kaç kere; "Debisi düşük iki DB"den biri olan Devlet Bahçeli ile aynı fikrî sıfattan Allah'a sığınırım demiştim! Bunu açıklamadan önce de; bir zamanlar "Senin katilin, benim katilim yarıştırdık! Sonra senin hırsızın, benim hırsızım yarışı başladı! Korkarım senin hainin, benim hainim yarışı dönemine giriyoruz!" diye ironik sitemimi etmiştim!
Bismillah'la başlayıp, Allah Rızası yalvarmalarıyla inançlı kardeşlerimizi söyüşleyenlere; aferin diyerek, göz yumarak saldırmamak mı ülkücülük? Bırak ülkücülüğü, bu mu Müslümanlık, insanlık, erkeklik, mertlik, delikanlılık? Avrupa'da bu Bismillah'la başlayıp, Allah Rızası yalvarmalarıyla kandırılan hiç bir kardeşimiz, davacı da olamayacaklar biliyor musunuz? Çünkü davacı olurlarsa Alman hukuku, Deniz Feneri'ne verdiği parayı neden Alman makamlarına bildirmedin diye o kardeşlerimizi yargılayacak! Böylesi samimi müslüman ve milliyetçi kardeşlerimizi soyanlara destek vermek mi ülkücülük?
Şemdinli'de; devlet adına verilen görevleri yapan insanları bölücülerin, hainlerin, işbirlikçilerin, AB'ci veya ABD'cilerin, yani Haçlı'ların isteği doğrultusunda yargılatmaya kalkan savcıya sahip çıkmak mı ülkücülük, milliyetçilik?
Cumhuriyete ve Türk Milliyetçiliğine açıkça bir komplo olan, "Ümraniye Bombaları" diye başlatılıp sonra çok bilinerek "Ergenekon"laştırılan ve ne olduğunu artık hazırlayanların da bilmediği bir dosyalar kirliliğinden hareketle "Deniz Feneri"cileşmek dolayısıyla AKP'lileşmek mi Ülkücülük? İmralı Mahkûmu ile aynı söylemleri paylaşarak; "Farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi", "Toplumsal Dayanışmanın Siyasal İz düşümü" , "Çiçek Bahçesi" ve "halklar", bir il başkanına; "Git Kürtçe oy topla." talimatı vererek Türkçe'nin bütünlüğünü tehlikeye sokarak bölünmeyi tetiklemek mi ülkücülük?
Hangi taşı kaldırsan altından çıkan "Doğu DERİNÇEK" ve Yalçın KÜÇÜK'leri kıskandıracak bir söylemle; "Gel Hasip! Meclisin renklerini tamamlayalım." diyenlerin taraftarlığını yapmak mı ülkücülük?
Gidin işinize Kardeşim!...
Ve sapla samanı asla birbirine karıştırmayın! Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun söyleme cesâretini gösterdiği hangi çözümü uygulamış ki AKP; siz bu eğilmez "Dâvâ Adamı"nı, odak olmada AKP'ye benzetiyorsunuz? "Diyarbakır'da yargılar, Habur'da asarım!" diye kükreyen Muhsin Yazıcıoğlu'nu siz kimlere benzetmeye çalışıyorsunuz?
Sizler; kaş yapayım derken göz çıkarmayı maharet sayanlardan mısınız?! Hangi AKP'li veya daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan ne zaman "Türk'üm." demiştir? Muhsin Yazıcıoğlu'nun; "Ben Türk'üm, Türk devletsiz olmaaaaz!" diye haykırırken yerinden fırlayacak gibi olan ciğerlerini, hissedebiliyor musunuz?
Diğer bir konu; hangi dini yetkinizle, hangi basılı dinî makaleniz veya kitabınızla Yaşar Nuri Öztürk'ü; "Dinde fitne fesat çıkarmak"la itham ediyorsunuz? İnsaf dinin yarısıdır Müslüman! Ben sayısız defa, ulemaya seslenerek; "Allah rızası için bir araya gelelim! Siz gelmezseniz bir araya gelin beni çağırın! Nereye derseniz gelirim! Bu meseleleri Allah'ın buyurduğu gibi İslâm dünyasına anlatalım." diye televizyonlardan seslendiğini, ve yazdığını hatırlıyorum. Hangi muteber din alimi; bu davetlere cevap verdi veya bir şura toplayarak Yaşar Nuri'yi sigaya çekme yüreğini gösterebildi?
Şunu ısrarla söylerim; "Dünyanın en güçlü adamı dahi olsa bir insan, yanlış saftaysa yanlış tarifi alır." Yaşar Nuri Öztürk, tarihi bir hata ile CHP'de saf tutarak bir tarif aldı! Ama bu tarif, yanlış siyaset tarifidir! Yaşar Nuri Öztürk'ün müktesebatına ve ilmine şahsen şapka çıkaranlardanım...
Muhsin Yazıcıoğlu Başkanım'a ve izniyle Dostum'a; "Oğlun Furkan'da seni terk etse ben terk etmeyeceğim." sözünü verdiğimde bütün kalbimle söyledim. Aynı karardayım ve ikimiz arasındaki bu kavilleşmeyi çok utanarak ama zamanlaması doğrudur düşüncesiyle açıklıyorum... Çünkü ben Yazıcıoğlu gibi bir karakter abidesinin asla, Arseven mantıklı taraftarlar gibi olamayacağına iman etmişim!
Yazıcıoğlu'nun asla; milletine, mukaddeslerine ve devletine zarar verecek her hangi bir davranışın yanında olabileceğine rüyamda bile ihtimal vermem. Muhsin Yazıcıoğlu'nun her hangi bir ülkücüyü, her hangi bir meselesinde desteksiz bıraktığını duymadım, duymayacağımı da biliyorum.
Bütün bu tarif ve açıklamalarımdan sonra; yaptıklarımı, bir Müslüman Türk'ün açıklamaları olarak hazmedemeyip; bilmem ulusalcı, bilmem şucu-bucu yakıştırmaları yapan taraftarlara, "Aynaya bakarak kendinizi tarif ettiğinizin bile farkında değilsiniz!" diyerek acırım...
"Türk'ü, Türkiye'yi, Türk Yurtlarını, Türk Milleti'ni, Türk Milletinin mukaddeslerini, Atatürk'ü, Atatürk kazanım ve emanetlerini, Başbuğ Türkeş'i ve emânetlerini seven herkesi sever; sevmeyenleri ise otomatikman hasım ilan ederim!..." diye tavrımı deklare edeli yıllar oldu!...
Arada bir fincancı katırlarını ürkütmezsem de canıma can demem!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: