Pazartesi, Eylül 22, 2008

"YAZICIOĞLU'CULUK" ŞEREFTİR VESSELÂM !...

En fazla kızanların inadına; "Muhsin Yazıcıoğlu'cuyum." var mı diyeceğiniz?
Milli Ocak Sitemiz'in kıymetli yöneticilerinden, yazılarımın altına yorum alınmamasını, yapılan yorumların bizzat bana yönlendirilmesini ve mutlaka cevaplayacağımı söz vererek rica etmiştim. Sağ olsunlar bendenize bu ayrıcalığı tanıdılar... Yazdıklarımı zahmet buyurarak okuyup ayrıca yorum yazmak zahmetine katlanan Gönüldaşlarım'a muhakkak cevap verdim gücüm ve zamanım yettiğince...
Sitede, yazıların altına yorum koyulmasını profesyonelce bulmadığım için ve sitede gereksiz münakaşa ve tatsızlıklara neden olabildiğini gördüğüm için kabul etmiyorum ama bu yorumlar, özellikle de tenkitler olmasa, bizlerin kendimize çeki düzen vermemiz mümkün olmaz diye de düşünürüm...
Şimdi siz Gönüldaşlarımla bir iletiyi, bir yorum adıyla yazılan ve bendenize seviye tarif eden bir seviyeli(!) duyguyu paylaşmak ve bu duyguların sahibini, sizlere havale etmek istiyorum! Tabi dilimin ve gönlümün izni kadar cevap ta vereceğim!...
"serhatbey" mahlasıyla yazan bir kardeşim; "hiçbir zaman ......... alperenlik ya da nizam -ı alem ülkücülüğü acak bu kadar seviyesizleştirilebilirdi: Muhsin Yazıcıoğlu culuk ne demek Allah aşkına....... böyle bir sıfatı kullanma yetkisini nerden alıyorsunuz Mustafa Aslan.... hiçbir zaman adamın adamın değiliz....... ha bir de ne zaman mhp nin başındaki adama muhalefet etmek için Muhsin Başkan a yağ çekmek hiçbir işe yaramazzzzz" şeklinde seslenerek duygu ve yorumlarını göndermişler!
Bana yönlendirilen iletiyi, aynen kopyaladığım için imlâsına müdahele etmedim.
Bu "serhatbey" Kardeşim'in seviyesini kendisine yakıştırıp alkışlayarak; "Muhsin yazıcıoğlu'culuk ne demek?" sorusuna cevapla başlayayım. Genelbaşkanlarca tesbit edilenlerin seçiliyormuş oyununu oynayarak Meclis'e gönderilen genelbaşkan vekillerinin sayesinde, sistemsizlik adındaki bir dayatma sisteme mecburuz! Hangi partinin taraftarı veya mensubu, o partinin genelbaşkanına taraftar değildir? Yani hangi AKP'li Tayyip'çi, hangi SP'li Erbakan'cı, hangi eski MHP'li Türkeş'çi, hangi yeni MHP'li Bahçeli'ci değil?

"Böyle bir sıfatı kullanma yetkisini nerden alıyorsunuz Mustafa Aslan?" sorusuna cevabım, tek ve nettir: Kendimden alıyorum!...
Bütün ûlema tarafından şirk olarak tarif edilen kul ile Mevlâ'sı arasına sokulmaya çalışılarak Şeyh'çilik, cemaatçilik yapılabilen; Haçlı ile diyalogu-ittifakı-işbirliğini şeref sayarak BOP Eş Başkanlığını övünerek söyleyen birine rağmen Tayyip'çilik yapılan; kendi partisine oy vermeyenleri müslüman bile saymayan birine rağmen Erbakan'cılık yapılan; bütün ülkü devlerini teşkilatlarından, ocaklarından uzaklaştırmış olmasına rağmen Bahçeli'cilik yapılan; Besmele ile söze başlanıp, Allah rızası için yalvarmalarıyla samimi inançlı müslümanları söyüşleyenlerin suçlarını örtmek için hâlâ Deniz Feneri'cilik yapılan; yakın ve uzak tarihimizi, Türk kimliğimizi reddederek Ermenistan'a maç izlemek adıyla AB-D emrini uygulayarak ziyâret eden Cumhurbaşkanı'na rağmen AKP'cilik yapılan bir ülkede ve bütün insanları "cilik-cülük" mecburiyetine sokan bir sisteme karşı ben; "Muhsin Yazıcıoğlu'cuyum!"...
Bu kadar yanlış, bu kadar bölücü, milletimi bu kadar tahkir edici taraftarlıkların içinde; "Muhsin Yazıcıoğlu'culuk nasıl bir şereftir farkında mısınız?" diye tekrar soruyorum!
Açıkladığım ve açıklamaktan onur duyduğum bu taraftarlığımı bir de 40 yıllık paylaşılan bir ömürle süsleyince, bende yarattığı rahatlığı ve keyfi anlayabilmek için ancak Mustafa Aslan olmak gerekir!...
".....mhp nin başındaki adama muhalefet etmek için Muhsin Başkan'a yağ çekmek..." tarifine gelince;
Be güçlü zannettiğinin yanında durarak güçlü olunabileceğini zanneden zavallı fıtratlı kardeşim! Eğer sizce güçlülük, sayı çokluğu ise en güçlü tarifli AKP taraftarlığı yapsanıza! Daha akıllı bir davranış olmaz mı? Taraftarlığınızla göze girmeyi de başarırsanız dünyalığınız garantilenir, ahretinize karışmam!

"...yağ çekmek" fiiline gelince; zannederim bu iletinin sahibi, Muhsin Başkan'la benden fazla görüşmektedir. Söyleyebildiği ve tarif edebildiği için çok iyi bilmesi gereken o fiili de kendisi layıkıyla yapmaktadır eminim! Yine zannederim Muhsin Başkan'la son görüşmemizin üzerinden nerdeyse bir sene geçti! Ne yazımdan ne yazdıklarımdan sonra hâlâ Muhsin Başkan'la görüşmüş değilim! Görüşmekle bir şey kazanacağımı da sanmam!... Sadece muhabbetimden kaynaklı hasret gidermenin haricinde bir katkısı olmaz bana!
Kendimden başka bir kişi bile olsa Muhsin Yazıcıoğlu'nu anlatarak BBP'li edebilirsem, BBP'ye oy verdirebilirsem kendimi başarılı ve bahtiyar sayacağım.
AKP şu anda benim için neyse, CHP şu an benim için neyse, mevcut Bahçelili MHP'de aynı konumdadır!... Ülkücülüğümüzü reddeden, milliyetçiliğimizi "renk tamamlamak" düşüncesiyle zedeleyen, "ideolojik ağırlıklarını atarak merkez"leşen, PKK'lılarla tokalaşmayı demokratlık sayan bir partiyle ve o parti mensuplarıyla benim ne alakam olabilir?
'Debisi düşük DB' nin inadına, DB'cilik yaparak kendilerini ülkücü zanneden mazur kardeşlerimin inadına, bölücülerin inadına, Allah ile aldatanlar'ın inadına, ahd'el vefayı unutanların inadına, dönenlerin inadına, döneklerin inadına, değişen-gelişenlerin inadına; dostluğu, ülküdaşlığı, yoldaşlığı unutanların inadına Muhsin Yazıcıoğlu'cuyum!...
Be "serhatbey" Kardeşim; ne sana, ne de hiç kimseye; "Gel Yazıcıoğlu'cu ol." demedim, demem!... Ama Türk'üm diyen her kese, Müslümanım Elhamdülillah diyen her kese, mazlûmun hakkını zâlimden sormak gerek diye düşünebilen her kese, sözünün eri gerek diye düşünen her kese; gelin beraber BBP'ye oy verelim diye seslenmeğe başladım ve devam edeceğim!...
Bu davetime gelirseniz baş tacımızsınız. Gelmezseniz AKP'liye ne dediyesek, Bahçelici'ye ne dediysek, CHP'liye ne dediysek size de onu deriz! Size rağmen sizi sevmeğe devam ederiz!...
Bî-taraf olan ber-taraf olur güzel Kardeşim!...
Zamanında, zemininde safını belli edemeyen insanların ise en hafifletilmiş şekliyle tarifi, korkaktır!...
Şimdiden sonra susmak namertliktir!
Şimdiden sonra seyretmek kalleşliktir!
"Küfr'ün karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır." dedim, diyorum, diyeceğim...
Bu kadar "...cı"nın, "...ci"nin içinde Muhsin Yazıcıoğlu'culuk, bana göre şereftir! Sen ne dersen de!...
Şerefli bir Türkmen Yiğidi'nin etrafında birleşerek şeref paylaşımına davetimdir bu! Geç kalan Vallahi geç kalır vesselam...
"TÜRK'ÜM VE DÜŞMANIM SANA, KALSAMDA BİR KİŞİ." M.Kemal
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: