Çarşamba, Şubat 06, 2008

"EY DİPDİRİ MEYYİT !..."

".....................
Ey dipdiri meyyit, "İki el bir baş içindir."
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.
...................
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
Sesler de: "Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş!"
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından
Tek kol da; "Yapışsam..." demiyor bir tarafından!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
"İş bitti... Sebâtın sonu yoktur!" deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma." 14 mart 1913 Mehmet Âkif

Günümüzden nerdeyse tam yüz yıl önce, Mehmet Âkif'in feryâdıyla başladım güne!...
Saat; sabahın 06.30'u... Yeni bir güne, yeni ümitlerle başlanması gerekirken, asık suratlarla otobüs durağında bekleyenler, beklerken üşüyenler, üşümelerine rağmen bekleyenler... Gidecekleri yerden ümitli değiller, aralarındaki sohbetten belli!...
Kardeşler, kardeşlere küskün; amcaoğulları, teyze-halaoğulları düşman olmuşlar! Kadın; evde oturursa tüketici, aile geçimine katkı sağlamak için çalışırsa en yakınların ağzında olmadık tariflerde!...
Başı örtülü olursa gerici-yobaz; başı açık ve makyajlı olursa dinsiz-îmansız!...
Eşinin başı örtülü olanlar, mürteci-irticâcı; eşinin başı açık olanlar, dinsiz-patates dinli-Avrupa'nın garsonu tarifli!...
Mürtecînin de, terâkki perverin de arkasında Haçlı var! Yani gericinin de, ilericinin de arkasında ya AB, ya da ABD var!...
Solcularımızın adı komünist, sağcılarımızın adı kapitalist veya emperyalizmin uşakları!...
Yapmayalım Allah aşkına!
Yüz yıl önceki hastalığımızı, bir daha nüksettirmeyelim! Sağcısız, solcusuz siyâset, vallahi sakattır, eksiktir!...
Milliyetçi sağcılarımızla, ulusalcı solcularımızla, vahdette buluşacak dindarlarımızla, başı açığımızla, başı örtülümüzle bir olmazsak, bir olamazsak bizi bölerler, perîşân ederler!...
Gün, barışma zamanı. Gün, kırgınlıklara, dargınlıklara son vererek karışma zamanı.
"Ey dipdiri meyyit, "İki el bir baş içindir."
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!..."
diye yüz yıl önceden haykıran Mehmet Âkif'i, Allah aşkına dinleyelim ve anlayalım artık!...
Sağ veya sol uzuvlarından herhangi biri olmayana; çolak, topal, kör, sağır denmez mi? Allah aşkına sağı, solu ölçmekten vaz geçip, iki elimizle bir başımızı korumaktan da vaz geçip, "İki el bir baş içindir" inancıyla birlik olmamızın zamanı gelmedi mi?
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: