Cumartesi, Şubat 09, 2008

SÖZ ORTANIN...

"Söz, ortanındır. Kim alınırsa ona kalır!..." darb-ı meselini sanırım duymuşuzdur...
Şimdiki sözlerim, ortaya olacak Dostlar!...
Kim, üzerine alınırsa ona kalacak elbette!... Sözlerimden alınarak, suçlamalarımı üzerlerine alanlardan da aslâ ve kat'a özür dilemeyeceğim!...
Adam; namaz kılmaz, oruç tutmaz, Hac'ca gitmez, zekât vermez, komşuluk âdâbını bilmez, kul hakkı nedir bilmez, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." hâdisini çağ dışılık olarak, gericilik olarak yorumlayacak kadar yobaz ve 'en-tellek-tüel'dir, Kelîme-i Şehâdeti ezbere bilmez ama elindeki "îmanmetre" sini de, aslâ bırakmaz!...
Arslanlarım benim!...
21.yy. Abdullah ibn-î Sebe'lerim benim!...
Yarım metrelik bezden oluşan baş örtüsünü, İslâmi örtü olmadığını ısrarla söyleyeceğim türbanla değiştirerek bir buçuk metreye çıkarır ve bu yahudi kökenli üniformayı örtmeyene, örtülmesine karşı çıkanlara, dinsiz-îmansız diyebilecek kadar pervâsızlaşırlar!...
Dostlar; Türkleri savaşarak alt edemeyeceklerini kabullenmek zorunda kalan Haçlı'nın; "Dinlerini hedef alın! Dinlerini yozlaştırabilirsek Türkleri alt edebiliriz." şeklindeki -en az- üçyüz yıllık plânına; AB'cilik, ABD'cilik sıfatıyla ortak olanların yaptıklarını; dînimizden verdikleri, verdirdikleri tâvizleri hatırlayıp hatırlatacak ve türban mes'elesinde ne kadar samîmi olduklarını, hep beraber sorgulamamızı rica edeceğim.
"Allah katında yegâne dîn, İslâmdır." (A'li İmrân-19-) âyetini hutbelerden Haçlı istiyor diye kaldıranlara, itiraz etmez-edemez bu "îmanmetre" liler!...
ABD Savunma Bakan yardımcısı Eric Edelman'ın, Diyânet'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın'a yazdığı mektupta; "Bu âyetin Hristiyanlarca tehdît olarak algılandığını ve hutbelerden çıkarılmasını" istediğini, basından okuduğumu, haberlerden dinlediğimi hatırlıyorum. Ama bu 'îmanmetre'li mücâhîdlerin, buna itirâz ettiklerini hatırlayamıyorum!...
Aynı âyet'le ilgili, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans Jörg Krestchmer'in de bizzat istekte bulunduğunu, yine haberlerden, basından hatırlıyorum ve bu 'îmanmetre'lilerin, AB'ye kabûl edilerek kazanacaklarını zannettikleri birkaç euro sevdâsıyla, bu isteğe de sessiz kaldıklarını biliyorum!...
Milletin dîni hassâsiyetlerini kullanarak, çok insâfsızca milletin samîmiyetini suistimâl ederek oylarına tâlip olan-alan siyâsîlerimizin de; Din İşleri Yüksek Kurulu'na hazırlattıkları, yeni "Hutbe Değerlendirme Kılavuzu" ile bu âyeti hutbelerden çıkarttırıp yerine "Tövbe eden hiçbir günâh işlememiş gibidir." hâdis-i şerîfini koyduklarını hatırlıyorum.
Yine bu; oruçsuz, namazsız, zekâtsız, hac'sız, kelîme-i şehâdetsiz 'îmanmetre'lilerin, AB'ye kabûl hayâlleri uğruna sessizliklerini, Haçlı'ya telîmiyetlerini hatırlıyorum!...
"Ey inananlar! Yahûdi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin velîsidirler. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır." (Maîde-51-)
"Sen dinlerine uymadıkça ne Yahûdiler ve ne de Hristiyanlar aslâ senden râzı olmazlar. Eğer onların arzû ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki Allah'tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır." (Bakara-120-)
Ayet-i Celilelerini görmezden, bilmezden gelerek AB'ye girerek kazanacaklarını zannettikleri birkaç euro hayaliyle dîni ve Allah emirlerini unutanlar; Dinler Arası Diyalog'la, Medeniyetler Arası İttifak'la, Büyük Ortadoğu Projesi'yle, BOP Eş Başkanlığı ile Haçlı'nın plânlarına ortak olmaktan çekinmeyenler, "......onların arzu ve keyiflerine uyanlar"; şimdi dış kaynaklı ve İslâm dışı bir üniformayı savunarak İslâmî kahramanlığa soyunuyorlar!...
Buna karşı çıkanları da, sanki kalplerine girip bakmışlarmış gibi îmansızlıkla ithâm edebilecek kadar pervâsızlaşabiliyorlar!...
Vay! 21.yy. Hasan Sabbâh'ları vaaay!...
Müslümanlar, bu uygulamaların yabancısı değil! Müslümanlar; Asr-ı Saâdet'ten hemen sonra, Halife-î Râşidin'e kılıç vurabilecek kadar, Evlâd-ı Resûl'ü susuz bırakıp başını kesebilecek kadar zâlimleşebilen bu Emevî uygulamalarının hiç yabancısı değil!...
Gidin işinize be!...
Gidin işinize beeee!...
Ölüm gelince komşuya atacak kadar korkak olduğunuzu, bilecek kadar tanıyor bu millet sizi...
Bırakın imamlar camîde, devletin asıl sahîbi Ordu da kışlasında işlerini yapsınlar...
Siz de işinizi bilmiyorsanız, ne yapmanız gerektiğini bilemiyorsanız; oturun şapkalarınızı önünüze koyun ve milleti nerelerde, nasıl incittiklerinizi hatırlayarak nasıl özür dileyebileceğinizin antrenmanlarını yapın...
Çünkü yakında seçimler var ve bu sefer milleti öyle kolay kandırabileceğinizi zannetmiyorum. Birbuçuk metreye çıkarıp, Anayasa'ya bağlanış şeklini yazmağa gayret ettiğiniz bez parçasının altında kaldınız, göreceksiniz!...
"Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın,
Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın."
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: