Pazar, Şubat 24, 2008

VUR YİĞİDİM !... VUR MEHMEDİM !...

Dağa, taşa, kara, buza, topuğu
Vur Yiğidim! Vur Yiğidim inlesin!
Öyle vur ki hiç çıkmasın soluğu
Ölsünler ki, Al-Bayrağım inmesin...

Mehmedim, Yiğidim, Arslanım; sen çarpışırken evimde uyursam namerdim!...
Çarpışıyor Mehmedim, tarihi tozlu raflarından indirerek yeniden yazmak için!...
Vuruşuyor Arslanlarım; okyanus ötesinden gelip camilere postallarıyla giren, Allah(c.c.)'ın evine kaçıp saklanan yaralı Müslümanın kafasına camide kurşun sıkacak kadar insanlık dışı Coni'ye, kendisini hatırlatmak için!...
İşi bu Mehmedimin!...
İnsanlığı yaşatabilmek için, zâlime haddini bildirmek için, haini cezalandırmak için şiir yazarcasına savaşmak, işi!...
Bir gül bahçesine girercesine kara toprağın bağrına girerek toprağı vatanlaştırmak, işi!...
"Ve dirildik ölümü öldüren bir ölüşle..." inancıyla, "Allaaaah!" nidasıyla saldırınca kendisine kurşun sıkanı bile korkutmak, işi!...
Eksi otuz derecede terlemek, gözün gözü görmediği yerlerde kurtça yürümek, aman dileyeni Türkçe affetmek, yaraladığı düşmanını omuzlayıp hastaneye getirmek, esirine azığını ikrâm etmek, dağların başında arslanlarca çarpışıp şehîd olurken bile şatolarda zevk süren işbirlikçilerin korkudan ödlerini patlatmak, işi!...
Ölün korkaklar!
Ödünüz patlasın artık! Türk'ün muhteşem öfkesini kabarttınız! Türk'ün su kesen sabrını taşırdınız! Türk'ün mukaddesleştirdiği Vatanına göz dikerek çıldırttınız! Şimdi hangi çılgın bu kükreyen arslana zincir vurmayı düşünebilir? Kendini güçlü zannedenlerin akıllarını almak Mehmedimin işi!...
Dünyanın en îmanlı ordusu O!...
Dünyanın ve tarihin en efsânevî savaşçısı O!...
"Şehîd olacağım! Hakkınızı helâl edin!" diye ailesi ile vedâlaşarak ölüme koşan Mehmedim'den başka bir örnek var mıdır? Ölerek ölümsüzleşmek Mehmedim'in işi!...
Bağrımıza ateş düştü!
Yedi evimize şîvan düştü! Ama biliyoruz ki sayısız düşman evine de kara bulutları çökertti Mehmetçiğim!...
Bir iki gün önce sınırlarımız içinde gönderinden bayrağımızı indirdiklerinde başlarına gelecekleri bilememişlerse aptallıklarındandır! Kıbrıs'ta bayrağımıza uzanmaya niyetlenen zavallının halini demek ki göstermemişler bu zavallılara!
Demek ki, Bayrağımıza selâm vermeden uçan kuşun yuvasını bozduğumuzdan haberleri yok!...
Ateş gibiymişler! İyi niyetle yaklaşanı ısırır, kötü niyetle yaklaşanı yakarlarmışşşşşş! Târife bak! Ateş olsanız söndürürüz! Eksi otuz derecede önce sizin sıcağınızla ısınır, sonra dumanınız kalmamacasına söndürürüz sizi anladınız artık değil mi?...
Yıllarca; "Ateş olsanız, cürmünüz kadar yer yakarsınız!" diyerek sabretmiştik şirretliklerinize!...
Büyük Milletim;
Savaşıyoruz!...
Çocuklarımız Mehmetçikleşerek, şehit düşüp ölümsüzleşerek çarpışırken sen, uyumuyorsun değil mi?
Evlerde alınlar seccâdede, yürekler Allah(c.c.)'a dönük değil mi?
Bütün eller semâya açık, bütün ağızlar Mehmetçiklerimize duâda değil mi?
Milletim;
Yeniden yedi düvelle çarpışıyoruz! Cephede Mehmetler vuruşurken sen, uyumazsın değil mi?
Ocaklarına şîvan düşen yedi evde, feryâd ü figân varken sen, uyuyamazsın değil mi?
Ordu gâzâda, millet duâda değil mi?...

Alçağa, haine, puşta, mermiyi
Vur Mehmedim! Vur Yiğidim inlesin!
Kuyruk sallasa da itin eniği
Vur kaçan itimiz geri dönmesin!...

"O KADAR ŞANLISIN Kİ KANIN KURTARIYOR TEVHÎDİ
BEDR'İN ARSLANLARI ANCAK BU KADAR ŞANLI İDİ..."
"Türk'üm. Bu ad, her ûnvandan üstündür."
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: