Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in; meclis'te tek başına olmasına rağmen ana muhalefet görevini, olması gereken millet vekili cesâretiyle yürütmesi üzerine; bu Anadolu Erkeğini, bu Dersim Zaza'sını alkışlamazsam, kendimi eksik hissederim.
Kim ve kimler de, ne derse desin!...
Hele; "Laiklik duygusunu ortadan kaldırıyorsunuz. Yüce Atatürk; 'Vatan söz konusuyla gerisi teferruattır' diyor. Size göre de oy söz konusu ise gerisi teferruattır." sözleriyle yerimden zıpladım televizyon karşısında heyecanla!...
Aklıma milletvekillerinin, 550 kişinin, tek-tek Meclis'te ettikleri yemîn geldi.
Yemîn, aynen şöyle;
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzûr ve refâhı, millî dayanışma ve adâlet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadâkattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde nâmusum ve şerefim üzerine and içerim."
Cümle cümle irdeleyelim mi?
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını,": bankalarının yarıdan fazlasını yabancı sermaye almış, neye yaradığını hiç bir vatandaşın anlayamadığı borsasının %70'şinin belki de daha fazlasının yabancı sermâyenin olduğu bilinen, bütçesi dolarla bağlanan, alışverişlerinde dolar ve euro'nun geçerli olduğu bir ülke... Ve bağımsız!...
"vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü,": En yetkili kişileri tarafından alt-üst kimliklerden bahsedilen, dağdaki bölücü eşkiyânın temsilcilerinin mecliste olduğu, AB ve ABD istiyor diye resmî dilin Türkçe olmasından şikâyetlerin olduğu ve bir başka dilin daha resmî dil diye tanınmasının anayasada hükme bağlanmasının istendiği, federal bölünmelerin talep edildiği bir vatan ve millet.... Ve bölünmez bütün!...
"milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma,": siyâsetin en yetkili kişilerince; "Ananı da al git! Gözünüzü toprak doyursun! Otur oturduğun yere! Sen kimsin be! askerlik yan gelip yatma yeri değil! Haine sayın, şehîdine kelle! Bu işler sizin işiniz mi?" diye iltifatlara muhatap olmuş bir millet... Ve egemen!...
"hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kalacağıma,": Üç kuruşluk mahkûmiyete çıldırarak verilmiş mahkeme kararlarını tiye alan, hakimlere mesai saatleri hatırlatan, 10 kasım'larda Anıt Kabir'deki saygı duruşlarını gereksiz sayan, kişilerin asla laik olamayacağını hiç saklamadan savunan, adım-adım Atatürk ilke ve inkılaplarını yok etmeğe soyunmuşken kendilerini laikliğin teminatı olarak gösteren bir zihniyet... Ve ilke ve inkılaplara bağlı!...
"toplumun huzûr ve refâhı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma,": Toplumun ne kadar huzurlu olduğu; sokaklardan, meydanlardan, basından, medyadan, kapanan iş yerlerinden, icra ile kaldırılan memur evlerinden, özelleştirilen yerlerden, buralardan atılan işçilerden, işsiz sayısından, bütçe açığından, Çankaya-Anıttepe arasına gerilen çelik halattan belli! Anayasa'nın da değiştirilmedik yeri nerdeyse kalmadı... Ve Anayasa'ya sadakat!...
"büyük Türk Milleti önünde nâmûsum ve şerefim üzerine and içerim." Hayatında bir kere bile "Türk'üm." dememiş biri ve arkadaşları; eşleri ve yakınları dağda Büyük Türk Milleti'nin askerlerine kurşun sıkan vekiller... Ve büyük Türk Milleti önünde, nâmûs-şeref üzerine edilen yemin!...
Ettiği yemîne sadık kalan, yemînine sadâkatini, tek başına olmasına rağmen, gruplu partilerden daha fazla belli edebilen Kamer Genç'i, Büyük Türk Milleti önünde ve Muhteşem Türk Atatürk'ün mânevî huzurunda, bir daha ve avuçlarımı patlatırcasına alkışlıyorum.
İsteyen de istediği kadar bir yerlere yalakalık olsun diye tenkîd etsin!...
"Mevzû bahis vatansa gerisi teferruattır."
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder