Pazar, Şubat 10, 2008

TÜRKİYE! KENDİNE GEL!...

Beynimde fırtınalar var!
Hür aklımla vicdânım arasında; kıyasıya, insâfsız bir kavga var! Canım, canımı acıtıyor!...
Dününe şâhit, yârınlarına kefîl olabilecek kadar tanıdıklarımdan; beni ve bütün tanıyanlarını şaşırtacak suskunluk, hiç beklenmeyen insanlardan hiç beklenmeyen millî tavırlar ve ataklar!...
"Yanlış safta duranlar; dünyanın en doğru insanı dâhi olsalar, yanlış târifi alırlar." diye târif ve inancımızı defalarca belirtmiştik. Şimdi, bu târifimizle de nerdeyse kavga edeceğiz!... Akıl ve ferâset dengesi altüst edilen milletin bir ferdi olarak, kendimden hareketle milletimi anlamağa çalışıyorum!...
Sünnîlerin âlevîleri, ateistlerin dindarları, dindarların ateistleri, laiklerin dincileri, dincilerin laikleri tarif ediyoruz zannederken incitmelerine, hakâretlerine şâhitlik ediyorum!...
Ortada cumhûriyet adında bir yönetim şekli var gûya; cumhûriyet taraftarı da, cumhûriyet aleyhtarı da Atatürk'ten alınan bir iki cümle ile cumhûriyeti perişan etmek için ne lâzımsa yapıyor!...
Başı örtülmek veye açılmak istenen insanlar kadınlar. Ama bu konuda kavga edenler erkek!...
Kadınlar adına sokaklara, meydanlara inen kadınların ise; ne, ne dedikleri belli, ne de milletle benzeşen en ufak bir özellikleri var!...
Milliyetçiler; AB'ci, ABD'ci; solcular, ulusalcı hatta ırkçı- şövenist!...
Âkif'in söylemiyle dipdiri meyyîtin iki eli bir başı için ama tedâvi veya kaşımak için değil, kendi başını dövmek için!...
Bizi kendi elimizle Allah(c.c.) cezâlandırmıyorsa, bu zûlmün adını bilen var mı?
Türk Milleti;
Bu, sen misin?!... Sadece Çanakkale geçilmez dedirtmek için 253.000 kere şehîd olabilen, dünyanın elliye yakın yerinde Türk Şehîdliği adıyla yatan sen misin? Galiçya'da, Yemen'de, Balkanlar'da, Karabağ'da, Musul-Kerkük'te, Afganistan dağlarında, Çeçenistan dağlarında insanlık adına savaşarak şehîd olurken, şimdi kapı komşun olan 400 yıllık tebâana yapılan zûlmü seyreden sen misin? 400 yıllık tebâan ve dîn kardeşlerine müttefik(!) in zûlmederken, yarım metrelik bir bezi, kadınının başına nasıl bağlayacaksın diye kendinle savaşan, sen misin?
400 yıl tebaan olmuş ve dîn kardeşin olan komşuna yapılan zulmün mîmarıyla müttefîk olmakla övünen sen misin? BOP Eş Başkanlığı ile övünen birisine verdiğin destekle, kendine yaptığın zûlmün farkında değil misin? Yoksa intihâra mı niyetlisin?
Sen bu aczîyetinle, tarihe yön veren millet olarak kalabilir misin?
Kadınının, ananın, bacının başının örtüsünün adını bile sen koyamayacak kadar âcizleştirildin mi? Bu kadar aczîyetle bağımsızlığı hak edebilir misin?
Tam yarı yarıya bölünmüş bir vaziyette, çok sert bir şekilde cumhûriyet adına çekişirken, her iki tarafında savunduğunu zannettiği cumhûriyete zarar verdiğinin farkında değil misin?
Elli yıldır Türklüğe, Türkçülüğe hakaret eden solcularının yaptığı ulusalcılığa inanamıyorsun kabûl de; elli yıldır bir kere bile "Türk'üm" dememiş bir zihniyetin, -AB ve ABD adındaki- Haçlı ile olan yakın ilişkisini bile bile, yanında durarak nasıl milliyetçilik yapabilirsin?
Milletim;
Sana Türkçe seslenenlere yabancısın, sana İslâmca seslenenlere kapalısın, sana Allah adıyla gelen kandırıcılara iltifât edersin, Haçlı ile birlikte durarak, BOP Eş Başkanlığı ile övünen zihniyetle bir olarak din kardeşlerine zûlme ortak olursun!...
Allah aşkına söyler misin: Sen Türk Milleti misin?!...
Milletim;
Bu gün sana çok samîmi bir ağızdan alıntıyla, Türkiye'yi çok özümsemiş vatan bellemiş bir Rum vatandaşının ağzıyla, Muhteşem Türk Atatürk'ü âşık olacak kadar tanımış bir gayr-ı müslîm vatandaşının yüreği ile ve onun ağzından sesleneceğim!...
Apo alçağı kadar koruyamadığın için utandığına emin olduğum Millet düşmanı Hrant Dink'in gazetesinde de yazan, duygu ve düşüncelerini saklamaya asla tenezzül etmeyen bir cesur yüreğin, Anadolulu ağzıyla, mahalleliliğin ve komşuluğun çok farkında olan, Stefo Seyisoğlu'nun cümleleriyle sesleneceğim; "TÜRKİYE! ATATÜRK'Ü ALLAH'A BORÇLUSUN... GERİ KALAN HER ŞEYİ DE ATATÜRK'E... TİTRE VE KENDİNE GEL!..."
Senden zannettiğin hainlerinle, senden saymadığın sâdıklarının hâlâ farkında olmayacak mısın?...
"Türk Milleti! Dağlar gibi yığdığın kemiklerinden, ırmaklar gibi akıttığın kanından nâdim ol!... Türk Milleti, titre ve kendine döööööön!..."
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: