Cumartesi, Şubat 23, 2008

NERDEYSENİZ ORDAYIZ...

Beş Metmetçiğimiz; dirildiler ölümü öldüren bir ölüşle!...
Beş şehidimiz vardı ben klavyemin başına oturduğumda... 44 teröristin itlâf edildiği, çok sayıda teröristin de ağır yaralandığını bildiren Genel Kurmay Başkanlığımız'ın resmi sitesinde, 5 şehidimizin olduğu bildiriliyordu Türk Milleti'ne saygıyla...
M.Emin Alper Hoca'nın, bu şiiri niye yazdığını anladım bu haberle:

"Dudaklarımızda kan ve ateşe gülen bir gülüşle
Yürüdük ölümü kıskandıran bir yürüyüşle
Düştük te bağrına toprağın adımız 'Vatan' oldu...
Geçtik yardan ve serden ülkü denilen düşle
VE DİRİLDİK ÖLÜMÜ ÖLDÜREN BİR ÖLÜŞLE..."

Ölümü öldürmek, ölümü öldürerek ölümsüzleşmek, Peygamber(s.a.v)'imizin âgûşuna koşmak bu işte Mehmedim!...
Allah(c.c.); bu şerefli ölümü öldürüşü, senden başkasına bu kadar yakıştırarak nasibetmiyor... Yüreğimizi yakarken, göysümüzü kabartıyorsunuz Mehmetçiklerim! Yüreğimizi yakarken başımızı dikleştiriyorsunuz. Vatanlaştırmak için her toprağa düşüşünüzle, Bayrağımızı kaldırıyorsunuz. İstiklâlimizi haykırıyorsunuz bütün dünyaya!..
Allah(c.c.) sizden razı olsun yerle gökler arası kadar...
Bedr'in Arslanları ile niye mukayese edildiğinizin farkındasınız değil mi?
Büyük Milletim, başımız sağ olsun...
Bu Genel Kurmay Başkanlığımız'ın; Vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak için girdiği bir savunma harekâtı. Bu hür bir devletin, sınırlarına yapılan alçakça tâcizlerin hesâbını sorma harekâtı. Bu, Genel Kurmay Başkanımız'ın; yıllarca Mehmetçiklerimizin, vatandaşlarımızın anasını ağlatanların analarını ağlatma harekâtı!...
Bu aslî görevini yapmak için sınır ötesi harekâta çıkan Ordumuz'a, bir Müftümüz'ün Cuma Namazı'nda duâ etmesi kadar doğal ne olabilir?!...
Memleket siyâseten teslîm olmuş diyorum, komplo teorisyeni diyorlar! Memleketi müstemleke ettiler diyorum, hayret ediyorlar! Genel Kurmay Başkanlığı'nın çok meşrû bir harekâtına, Diyânet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir müftünün dua etmesinin neresi anormal ki, haber oldu!... Müftü üzerine düşen görevini yapmadı mı? İşgâl zamanlarındaki gibi Kuvayı Milliyecilere, bed-duâ mı etmeliydi? Aslında camilerimizde Cuma Namazı'nda, ülkenin her yerinde, topluca duâ edilmeyişi değil midir haber?!...
O duâ eden Müftümüz'ü, görevini ve vicdânının emrini yerine getirmiş olduğunu bile bile tebrik ediyorum. Diyânet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir Müftümüz'ün Ordumuz'a duâsını haber yapan şuur altları işgâlde olan, habercilik yaptığını zannedenleri de esefle kınıyorum!...
Heeeey! Gazetecilik-habercilik oynayanlar!
İki, Başkanlık sıfatı taşıyan kurumumuzun; Genel Kurmay ve Diyânet İşleri Başkanlıklarımızın bir olma, birlikte olma günlerindeyiz...
Biri savaşacak, biri câmîlerde hutbelerle Milli Birliği te'sîs edecek. Biri şehîd olarak ölümsüzleşecek, biri şühedâsına dînî vecîbeleri yerine getirirken aynı zamanda milletin de mâ'neviyyâtını diri tutacak!...
Dünyanın en Îmanlı Ordusu'nun; zulmün taşeronlarına karşı yaptığı bu asîl harekât, Diyânet İşleri Başkanlığı'nın hutbeleriyle kahramanlık ve cihâd ünvânı alacak...
Yok bunun başka bir şekli!
Başka türlü davranılırsa sadece haber olmayacak, milletin lânetine muhatap olunacak!...
Allah(c.c.) yardımcınız olsun Mehmetlerim. Türk Milleti olarak ağız ve gönül birliği ile size dualarda ve yüreklerimizle siz nerdeyseniz hep beraber ordayız.
Hemen sağındaki amcan ben, solundaki teyzen de eşim Mehmedim...
Nerdeyseniz ordayız...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: