Cuma, Şubat 29, 2008

SENİ "KAREN FOGG ÇOCUĞU" SENİİİİ !...

Karen Fogg Çocukluğu tescilli M.Ali Birand;"Kuzey Irak yönetimiyle yeterince itiştik. Onlar da bizi çok rahatsız ettiler, biz de onları. Ancak, artık yetti. Barzani de bıktı, biz de bıktık. Barzani, Türkiye’siz orada rahat edemeyeceğini gayet iyi biliyor ve bir uzlaşı sürecine hazır görünüyor. Türkiye de, Barzani ile işbirliği yapmadan, sadece bombardıman veya ABD ile işbirliği ile PKK’yı K.Irak’ta etkinsizleştiremeyeceğini biliyor. Ancak bir türlü “Önce onlar adım atsın” kompleksinden kurtulamıyor. Oysa önümüzde iki ayımız kaldı."(basından) diye yazmış!...
Satır aralarına saklanarak, bir şeyleri saklayarak nasıl Karen Fogg Çocukluğu yapılırmış görüyor musunuz?
Türk'ün Milli Kahramanlarından Sn.Rauf Denktaş'la bir sohbetlerini hatırladım... Rauf Denktaş'ın yemekli bir basın toplantısından sonra M.Ali Birand, Denktaş'a yaklaşarak; "Sayın Cumhurbaşkanım öyle bir Karen Fogg Çocuğu diyorsunuz ki, başka anlaşılıyor!..." Diye sitem etmeye niyetlenir. Denktaş'tan cevap; "Anlayışınızı tebrîk ederim!" oluyor...
Be Karen Fogg Çocuğu; Irak'ın bütünlüğünün parçalanması, Irak'ta kurulacak bir Kürt Devleti, bizim savaş nedenimiz değil miydi? Defalarca "Kırmızı Çizgimiz" olarak açıklamamış mıydık? Dış Politika Devlet politikası ve kalıcı değil midir? Her hükûmete göre başka bir dış politika mı olur?
Barzani de, Talabani de, hatta bütün Kürtler de bilmelidirler ve biliyorlar ki Türk'ün olmadığı yerde asla rahat edemezler. Bu gerçeğin farkında olan kardeşlerimiz, Şanlı Urfa'da "Vatan Ana" olur. Kabullenmeyen ve başka kapılardan beslenenler de Karen Gogg Çocuğu, tabi Sayın Denktaş'ın üslûbuyla...
Aslında bu gün ve bu hafta hep "Vatan Ana"yı işlemek düşüncesinde idim. Ama Karen Fogg Çocuğu bırakmadı!...
Allah'tan Genel Kurmay Başkanımız ve Ordumuz; dış politikanın kalıcılığının ve Devlet Politikası olduğunun farkında ve bu yüzden karda kışta, sınırlarımızın güvenliği ve hatta Irak'ın bütünlüğüne katkı vermek adına dağlarda...
İki ayımız kalmışmış! Bahar gelir gelmez, birbirini zehirlemeğe başlayan, cesetlerine bombalar bağlayarak bubi tuzağı kuracak kadar arkadaşlarına saygılı, namazımızla alay edişlerini günlerce internetten izlediğimiz, şimdilerde bir provakatörün eline Kur'an vererek bağırttıracak kadar Emevî düşünceli bölücüler, yeniden canlanacaklarmışşşş!...
Hadi oradan be!... Karen Fogg Çocuğu!...
Kapı köpeğimizin serserileştiğinin farkında olarak elimize sopamızı aldık. Kapı köpeğimiz, ya ıslâh olacak kuyruğunu paçaları arasına alacak, ya da itlâf edeceğiz! Bunun lamı-cimi yok!...
"Pu Ka Ka" artık ya bitecek, ya da bitecek!...
Yıllardır Irak'ı "Terörle Mücadele" ve demokrasi getirme yalanıyla işgal eden ABD adındaki müttefik(!)imizin "Kısa Süreli" olmasını rica ettiği operasyonumuzun süresi de, Genel Kurmay Başkanımız'ın; "Kısa süre izâfidir. Bir gün de sürer, bir sene de." şeklindeki cevabıyla belli olmuştur...
Artık hainin, bölücünün, yerli işbirlikçilerin ya teslim olma, ya da korkudan ödleri patlayarak ölmeleri gereken süreçteyiz. Başka türlü Türk'ün muhteşem gazabından kurtuluşları yoktur. Tarihteki bütün isyânlarında-kalkışmalarında olduğu gibi hâinler, bir daha anladıkları dille cezalandırılacaklardır...
Şükürler olsun, seslenişimiz ses getirdi ve Diyânet İşleri Başkanlığımız; Cuma Namazlarında bütün ülkede, câmîlerimizde Ordumuza duâ edilmesi genelgesiyle saftaki yerini aldı...
Artık; "Ordu-Millet elele" bu lânet habisten, kesin bir operasyonla kurtulacağız...
Allah(c.c.), Ordumuzu muzaffer kılsın. Allah(c.c.), bütün Mehmetçiklerimizi korusun...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: