Cuma, Şubat 08, 2008

ZOR VEDÂLAŞMA !...

"Söylesem te'sîri yok, sussam gönül râzı değil." diye feverân ve şikâyet eden Fuzûlî'yi, artık çok net olarak anlıyorum!...
"Milli Ocak Sitesi"ne ve Türk Milliyetçiliği yapanların seslerinin duyurulduğu site ve yayın organlarına ne kadar önem verdiğimi, Sayın Site Yöneticileri ve bendenizi davet eden güzel dostum bilirler.
Ama, "Milli Ocak Sitesi" müdâvimlerini rahatsız ettiğime inandığım ve de bu site müdâvimlerinin asla rahatsız etmek istediklerim olmadığını bildiğim için, artık burada yazmamaya, burada susmaya karar verdim...
Oysa bendeniz kendime; "fincancı katırlarını ürkütmek" fiilini iş edinmişim!...
"Mehmet Akif'in cenazesine gitmeyen lider" i -kimden bahsettiklerini de anlayabilmiş değilim- bana yakıştıran müslümânın insâfından endişeliyim!... Bu kardeşimiz art niyetli değilse korkulacak derecede bana yabancı ve de câhil demek ki!...
Ben fakîri tanıyanlar bilirler ki, inancımın ve inandığımın savunuculuğunu ve savaşçılığını yaptım hep...
Asla adamın adamı olmadım, olmam da inşallah. Eğer adamcılık yapmama dînen cevâz olsaydı; Allah(c.c.) şâhidimdir ki Muhammed(s.a.v)'cilik yapardım!...
Siyâseten de Ülkücülüğü seçişimde ki sebep, adamcılığın değil idealistliğin ön plâna çıkarılmasıydı. Genç hatta çocuk aklımla Türkeşçi olarak çıktığım yolda; ne zaman, nasıl olduğunu bile fark edemeden ülkücüleştim. Ülkücülük sıfatım, her zaman öz kimliğimin önünde oldu şükr'olsun.
Siyâseten tercîhimin, tuttuğum safın yanlışlığı-doğruluğu hakkında elbette tenkîdlere açığım. Çünkü bendeniz de yanlış safta olduğuna inandığım dostlarıma tenkîd ve sitemler ettim, ediyorum...
Ama;
Be Müslümanlar!
Be Güzel İnsanlar!
Allah(c.c.)'ın İki Cihân Serveri(s.a.v.)'ne, "Habîbim" dediği tek yarattığına dâhi vermediği "îman ölçme yetkisini" kimden aldıklarını bilemeyeceğim birilerinin ve aslâ anlayamayacağım tavırlarla dînime-îmânıma dil uzatmalarını ne algılayabiliyor, ne de kabullenebiliyorum!...
Yıllarca, ülküdaşlarım ve -izninizle- bendeniz fakîr de zûlme ve zâlimlere karşı mücâdele verirken, vermekteyken evlerinden dışarı çıkmayanların ve çıkmayacakların; AKP yöneticilerine, CHP ve yerli işbirlikçilere, Büyük Ortadoğu Projesi temsilcilerine, BOP Eş Başkanı'na, hatta MHP'yi işgâl ettiklerine inandığım kişilere karşı verdiğim -gücüm kadar- mücâdelemden dolayı, -benim bildiğim ve çok rahat olduğum sitelerde- bana saldırmalarından; artık, anlayamadığım için rahatsız oldum!..
Bana saldıranlar; AKP'liler, BOP Eş Başkanı'nın yandaşları, ABD'nin Ilımlı İslam Projesi'nin savunucuları, diyalogcular olsa zevkle karşılar ve karşı atağa geçerim.
Ama bir insan hem; "Ülkücüyüm" , hem "Alperen'im", hem "Büyük Birlik'çiyim", hem "üniter devletten yanayım" diyecek, hem de asılsız ve mesnetsiz, kulaktan dolma-devşirme bilgi artıklarıyla ideallerime saldıracak!...
Cevap versem de, vermesem de üzülüyorum!...
Kur'ân'ı Kerîm'in ilk harfinden son harfine kadar tamamının İslâm'ın şartı olduğunu kavrayamayacak kadar dînen cahillerin, birilerinin "râina"lığında dindarlık yaptıklarını sananların, fanatik saldırılarından usandım!...
Örtünme, tesettür Allah(c.c.) emridir Kardeşim. Bunun lâmı-cîmi yok!...
Fetullah Gülen'in bir yazısını alarak; vay şu olabilir, vay bu olabilir şeklindeki endişeleriymiş gibi gösterilen, aslında yapılması planlanan olayların senaryosunun dikte ettirildiğini fark edemeyen site yöneticilerine de sitemim var elbette!...
Fetullah Gülen'in endişeleri diye aktarılan düşünceler; ABD'nin Ilımlı İslam Projesini monte edebilmek için hazırladığı provokatif eylemlerin senaryosunun diktesidir!... Yazıda aktarılan; "çarşaflı erkek ve kadınların" yapacakları provokatif eylemler, yakında birer-birer yapılmaya başlanırsa şaşırmayacağım!...
Her neyse!...
Gökten ne yağmış ta yer kabullenmemiş!...
Ben fakîrden dolayı siteyi ziyâret eden dostlarıma vedâ etmek istiyorum. Bana kıymet ve şeref vererek siteye dâvet eden sevgili Battal Çırakoğlu Ülküdaşımdan da affına sığınarak izin istiyorum...
Hür akıllı insanların vicdânlarına, kendi hür kulvarımda seslenmeğe devam etmek üzere sizlere vedâ ediyorum. Artık yazılarımdan rahatsız olan dostları üzmemek adına, "Millî Ocak Sitesi"ndeki yazılarıma son veriyorum...
Hiç kimseye dargın olmadığımı, hiç kimseye küsme lüksümün olmadığını ve küsmeğe tenezzül etmeyeceğimi de beyân ederek; çok kıymetli site yöneticilerine, artık yazılarımı göndermeyeceğimi, onların da almamalarını, çok önemseyerek istirhâm ediyorum...
Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değmiyor çünkü!...
Aklı hür, fikri hür ve vicdânlı Dostlarım'ın beni anlayacaklarını biliyor; onlarla her zaman, her zemînde, getirisini-götürüsünü aslâ hesaplamadan birlikteliğime devam edeceğimi bilvesîle açıklamaktan da şeref duyuyorum...
Bilmeyerek ve istemeyerek kırdığım, incittiğim herkesten de bana haklarını helâl etmelerini rica ediyorum. İşimin şer odak gönüllerini kırıp dökmek olduğunu bilmeme rağmen, bu sitedeki insanları incitmekten çok korktum, çok korkarım!...
Mehmet Âkif Üstâd'ın;
"Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan."
beyiti ile sözlerimi noktalarken,
Hepinizi Allah(c.c.)'a emânet ederim.
Bu vedâlaşma beni çok üzdü ve kırdı Be Dostlar!...

"TÜRK'ÜM BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: